Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutladı.
“Gazeteciler, Milletin Duyan kulağı, gören gözü Konuşan dili ve yazan elidir”
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla kutlama mesajı yayınlayan Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, gazetecilerin yaptıkları işle, sosyal hayatta çift yönlü bir işlevi yerine getiren belki de tek meslek erbabı olduklarını belirterek, “zor ancak, son derece önemli bir görevi fedakârca ifa eden gazeteciler, milletimizin duyan kulağı, gören gözü, konuşan dili, yazan eli ve hak terazisinden sapmayan vicdanıdır” dedi.
“Yaptıkları iş ve üstlendikleri işlevle, Millet hayatının can damarı vazifesini yerine getiren değerli gazetecilerimizin Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyorum” diyen Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk mesajında şunları söyledi;
“Modern dünyada çağdaş demokrasiler ve sosyal hayat gazeteciler olmaksızın tarif edilemez. Çünkü yönetenler ile yönetilenler, birey ile toplum, bura ile uzaklar, dün ile bugün, bugün ile gelecek arasındaki tüm yolların kavşak noktasında gazeteciler vardır.
Gazeteciler yaptıkları işle, sosyal hayatta çift yönlü bir işlevi yerine getiren belki de tek meslek erbabıdırlar. Haberleri ve gözlemleriyle topluma ayna olan, millet hayatında yaşanan olayları, hal ve tavırları ortak bir zemine taşıyan, haberdar eden, bilgilendiren ve bilgi veren gazeteciler, sosyal hayatın seyrine de kamuoyu oluşturarak, kamuoyunu geleceğe hazırlayarak katkı yaparlar.
Devlet ve millet hayatının can damarlarını haber, araştırma, yazı ve yorumlarıyla sürekli açık tutan, damarların çift taraflı çalışmasını sağlayan gazeteciler, zor, meşakkatli, mesuliyeti yüksek ancak bir o kadar onurlu, bir o kadar kutsal bir mesleğin mensuplarıdırlar. Çünkü bu meslek üstlendiği işlev itibarıyla zorluklar ve yokluklar karşısında yıkılmaz, eğilmez bir irade, hak terazisinden sapmayan bir vicdan, yüksek bir karakter gerektirir.
Değerli gazetecilerimizin ve özellikle yoklukla imtihana rağmen, gazeteci kimlikleri ile ayakta durma kararlılığından asla taviz vermeyen Anadolu’da çalışan gazetecilerimizin; kalemlerine ve mesleki haslet ve özelliklerine kıskançlıkla sahip çıkan ve asla gazeteci kimliklerinden taviz vermeyen meslek büyüklerinden devraldıkları mirasa sahip çıktıklarını, aynı kararlılığı ve hasleti, zorluklarla ve yoklukla mücadele geleneğini amme hizmeti motivasyonuyla devam ettirdiklerini görmekten ve bilmekten mutluluk duyuyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki, vicdanı ve kalemi hür gazetecilerin varlığı temsil ettiğimiz tarım sektörü, Anadolu’nun geniş ama sessiz çoğunlu ve milletimiz için bir teminattır, sigortadır.
Üstlendikleri işlev bakımından sosyal ve ekonomik katmanı ne olursa olsun herkesin ve her kesimin sesi olma ve taleplerini, beklentilerini, feryatlarını, dert ve şikâyetlerini, duyurma konusunda önemli bir hizmeti yerine getiren gazeteciler, bu anlamda bizim de mensubu olduğumuz tarım kesimi açısından en önemli teminat, en sağlam dayanak noktasıdır. Biz şunun idrakindeyiz; tarla, ürün, çiftçi ve Anadolu’daki fabrikalara eli en kuvvetli ve dostane uzanan, gözü, kulağı ve gönlü en açık olanlar gazetecilerdir. Zorluklara ve yokluklara karşı verdikleri ayakta kalma mücadelesinin de, vicdan ve karakter sahibi olarak mesleklerini, gazeteci kimliklerini ve ilkelerini koruma mücadelesinin de aslında geniş ama sessiz kitlelerin hür sesi olarak kalabilmek için verildiğini de biliyor ve bizim adımıza ve bizim için verilen bu mücadeleyi destekliyoruz. Gazetecilerimizin dimdik ayakta durmasının bizim için anlamı, üreticinin eğilmemesi, çiftçinin sesinin gür çıkmasıdır.”
Bu duygu ve düşüncelerle, zor ancak, son derece önemli bir görevi fedakârca ifa eden; milletimizin duyan kulağı, gören gözü, konuşan dili, yazan eli ve hak terazisinden sapmayan vicdanı olan tüm gazetecilerimizin Çalışan Gazeteciler Gününü kutluyor, meslek hayatlarında başarılar diliyorum.”